Dövmenin Tarihi

Dövmenin Tarihi

Dövmenin Tarihi

Dövme, tarihi çok eski zamanlara kadar giden önemli bir sanat. Zaman içerisinde farklı amaçlarla kullanılmış olsa da bugün estetik görüntü amacıyla yapılıyor. Bir moda akımı olarak da değerlendirilen dövmenin bazı insanlar üzerinde şans ve uğur etkisi yarattığı gibi bir inanışta söz konusudur.

Dövme bazı insanların yaşam evrelerindeki duygularını ifade ederken bazen de insanın ruhunun dışına tenine yansıması olarak kabul edilir. Kısacası dövme her dönem insanın kendisini ifade edebilme aracı olmuştur.

Dövmenin Geniş Tarihi

Dövmelerin insanlık tarihine girişi elbette basit bir şekilde olmamıştır. Mesela Hun Türklerin de sadece asil ve kahraman kişiler dövme yaptırabiliyordu. Roma döneminde ise bunun tam tersi bir düzen söz konusuydu. Roma döneminde suçlular ve mahkûmların belirlenmesi amacıyla dövme yapılıyordu.

Osmanlı döneminde gemici ve yeniçerilerin arasında dövme yaptırmak oldukça popülerdi. Dövme eski tarihlerde vücudun süslenmesi amacıyla değil kötülüklerden korunmak, şans ve bereket getirmesi amacıyla yapılıyordu.

Dövmenin tarih olarak bakıldığında Milattan Önce 30.000 ile 10.000 yıl öncesine dayandığını söyleyebiliriz. Kızılderililer, eski Mısır, Kazak ve Kırgız Türklerin ’de de dövmeleri görebiliyoruz. Eskiden dövme yapılırken mistik bir ayin düzenlenir ve dövme bu şekilde icra edilirdi.

Dövmelerin daha da ilginç bir tarihi vardır. Çok daha geçmişe gittiğimizde o dönemde dövmeler vahşi hayvanları korkutmak, avlanan hayvanlardan daha fazla pay alabilmek adına kabile liderliği yapan kişilerden bu üstünlüğün ortaya koyulması amacıyla da yapılıyordu.

Dövmenin Bugüne Yolculuğu

Bugün vücudun herhangi bir yerinde estetik olarak gördüğümüz o dövmelerin bu zamana kadar ki yolculuğuna baktığımızda ilk olarak nereden başlamış şöyle bir geriye doğru gidelim.

Yeni Zelanda’da savaşçı ruha ve yüz dövmelerine sahip olan Maoriler o dönemde yüz dövmeleri yaptırırlardı. Bu dövmelerin kökeni ise 2 bin yıl öncesine Polinezya’ya kadar gidiyordu. Dövmelerde kullanılan geleneksel Maori tasarımlarında ise kıvrık çizgiler ve doğadan ilham almış olan simgeler vardır. Bunların hepsinin ayrı bir anlamı bulunuyordu. Dövmeyi taşıyan herkes ailesi ve statüsü hakkında bilgiler vermiş oluyordu.

Moko kadınları için güzellik, erkekler için savaş simgesi konumunda.  Bu dövmelerin yaptırılabilmesi içinde düz uçlu bir keski kullanılıyor bu keski ile yüze şekiller veriliyordu. Yara iyileştikten sonra tekrardan açılarak içerisine mürekkep dolduruluyordu. Yani bugün lazerle yapılan dövmelere baktığımızda o dövmelerin adeta bir işkence olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz.

1700’lü yıllarda ise artık İngilizlerin güney pasifiğe gelmesiyle birlikte batılılarda dövmeleri tanımış oldular. O dönemde Maori savaşçılarının dövmeli olan yüzleri batılılara ilginç geldiğinden dolayı ölen savaşçıların başlarını kesip mumyalıyor ve silahlarla takas edilip satılıyormuş. İşte bu olay Moko dövme sanatının da sonunu getirmiş.

Hawai adalarına baktığımızda burada dövme yaptıran insanlar kim olduklarını ve ne yaptıklarını anlatmaya çalışıyorlarmış. İnsanlar o dönemde dövmelerin şans getirdiğini ve kötü ruhlardan koruduğunu düşünüyorlarmış.  İnsanlar dövmeleri yaparken kuşların gagasını, balıkların yüzgeçlerini domuzların dişlerini kullanıyormuş. Nifo adı verilen kemikten yapılmış çubuklarla dövmeler yapılırmış.

Dövmelerin yapıldığı bir başka yer de Japonya’ydı. Dövme Japonya’da yasaktı çünkü yasa dışı kullanılıyordu. O dönemde Yakuza adı verilen Japon mafyası kendilerine dövme yaparak gruplarını belirliyormuş. Vücudun tamamına yapılan dövmeler adeta bir giysi görevi görüyormuş.  Yakuza bugün halen Japonya’da var olan bir örgüt konumunda.  Bu örgütün mensubu olan kişiler ise kendilerine şövalye diyerek ya da samuray olarak isimlendiriyorlar. Şu an 80-150 bin üyesinin olduğu tahmin edilen gurup halen etkin bir şekilde yaşamını devam ettiriyor.

Dövmeler Arizona’da hapis hapishane de sağlık açısından riskli bulunsa da yapılıyordu. Bu dövmeler korku ve nefret anlamında herhangi bir çeteyi temsil ediyordu. Suçlular bir çetenin mensubu olmak istediklerinde o çeteye ait olan dövmeleri yaptırmak zorundaydı. Ancak bu çetelere üye olabilmek içinde ya birini öldürmeniz gerekiyor ya da saldırmanız gerekiyordu.

Çete üyesi olmayanların o çeteye ait dövmeyi yaptırması söz konusu değildi, aksi takdirde sonuç ölümle sonuçlanıyordu. Hatta öldürülenlerin üzerindeki dövmeler derileri yüzülerek çıkarılıyordu.

Teksas’ta kadın ve erkekler vücutlarına dövme yaptırarak sirk gösterisi yapıyorlardı.  Vücudun heryerine yaptırılan dövmeler sayesinde insanların dikkatleri çekiliyor ve gösteriler yapılıyordu.

Güney Californiya’da ise dövmeler deniz askerlerinde bir gelenek olarak yapılıyordu. Askerle moto denilen dövmeler yaptırarak kendilerine motivasyon kazandırmaya çalışıyordu. Her asker girdiği çatışma sonrasında hatıra, onur, koruma ve anı gibi nedenlerle dövme yaptırıyordu.  

Bilinen İlk Kadın Dövme Sanatçısı Kimdir?

Bilinen ilk kadın dövme sanatçısı  Maud Stevens Wagner ‘dır. (Şubat 1877 - 30 Ocak 1961) Tarihin en ünlü çiftleri arasına girmeyi başarmış olan kadın eşiyle birlikte çalışıyordu. Bir sirk sanatçısı olan çift dövmeleriyle dikkat çekiyordu.

Kısacası dövmelerin tarihine baktığımızda bugün estetik amaçla isteyen herkesin kolayca yaptırabildiği dövmeler aslında yapılması kolay bir sanat değildi. Bir dövme yapılabilmesi için ya bir kahramanlık ya da bir ölüm gerekiyordu. Yukarıda paylaşmış olduğumuz hikayelerden de yola çıktığımızda dövmelerin tarihlerinin çok eski olsa da bugün halen popüler kültür üzerinde önemli bir etkisinin olduğunu söyleyebiliyoruz.

Yapılmış olan bir dövmeyi eleştirmeden önce onun tarihini, anlamını bilmek binlerce yıllık zengin bir miras taşıyan insanlar için oldukça önemlidir. İnsanlar bugün halen o kültürleri yaşatabilmek içinde farklı dövmeleri yapıyor ve yaptırıyorlar.

Dövme yaptırırken önemli olan neyi değil nasıl yaptırdığınızdır. Çünkü bugün yapılan dövmelerin estetik anlamında büyük bir öneme sahip olması dövme yapan kişinin de profesyonel olmasını gerektiriyor. Evet eskiden olduğu gibi dövme yaptırmak bir işkence değil, bunun içinde dövmeyi yaparken onun anlamına, tarihine yakışır bir şekilde yapmak ve ele almak gerekir.

Unutmamak gerekiyor ki eskiden dövme zafere ulaştığını göstermek için yapılırken bugün sadece keyif verici bir iş. İlk dövmeyi yaptırmadan önce gelgitler yaşıyor olabilirsiniz. Mesela ne yaptırsam, nereme yaptırsam ya da nasıl olacak gibi! Her kafadan bir ses çıkarken farklı fikirler veren arkadaşlarınıza şaşırıp kalabilirsiniz. Bu ta ki sizin ilk dövmenizi yaptırana kadar yaşayacaklarınız. Ancak daha sonrasında ise dövme sizin için önemli bir simge olacak.

Kısacası yapılan ilk dövmenin pişmanlığı hiçbir zaman olmayacak.